2024 Türkiye Siyaset Krizi: Bu Siyaset Nedir?
Geçen hafta Meclis’te kan döküldü. Bu ülkedeki gergin siyaseti daha irrite edici hale getiren başka bir vaka olarak tarihe...
Türkiye’nin “Ölü Laf Ebeliği” Dönemi: Muhalefetsiz Bir Ülkenin İnsanları
John Berger, ölü laf ebeliğinin belleği sildiğini ve amansız bir rehavet ürettiğini söyler. Hemen her bağlamda, ana akım...
Yeşilordu Cemiyeti: Kuruluş ve İlk İhtilaf
Yeşilordu Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Bolşevik devriminden esinlenerek kurulan, Marksizm’i benimseyen bir oluşumdur. Cemiyet, Mustafa Kemal Paşa ile sürtüşmelere girmiş ve özellikle Dahiliye Vekâleti seçimlerinde güç mücadelesi yaşanmıştır. Sonuçta Mustafa Kemal Paşa, Yeşilordu’nun askerî kanadının liderini, siyasal kanadının liderine karşı kullanarak istediğini elde etmiş ancak çatışma sona ermemiştir.
Edebiyatın Sisleri Ardında Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Büyük Ustayı Hatırlatma Teşebbüsü: Nahid Sırrı Örik
Osmanlı’nın son dönemlerini ve genç Cumhuriyet’in emekleme dönemlerini bizzat yaşayan, çevirmen ve yazar Nahid Sırrı Örik, yazdığı metinlerle belki de hak ettiği kadar konuşulmuyor bugün.
Kutsal ve Feda
Yonca Gökalp kutsal ve fedakârlık kavramlarını Marion, Agamben, Lacan ve Zizek gibi düşünürlerin perspektifinden analiz ederek kutsalın, fedakârlık aracılığıyla dünyevi olanla nasıl ilişkilendirildiğini ve bu süreçte fedanın hem yıkıcı hem de yapıcı boyutlarını ele aldı.
Bir Ziya Gökalp Portresi
Gökalp, Türklerin aynı anda Türk milletine, İslâm ümmetine ve muasır Avrupa medeniyetine ait olduğunu iddia etmiştir. Ziya Gökalp bu terkip ve tezi ile kurucu cumhuriyete bir yandan “Türkleşmek ve Muasırlaşmak” adına pek çok yerde ilham olurken diğer yandan, “İslamlaşmak” adına geleneksel kültürel hattı temsil etmesi sebebiyle kurucu cumhuriyetten dışlanmıştır.
Eko-Anarşizm
İnsan hep başkalarına karşı savundu kendini. Başka insanlara, doğaya karşı. Durmadan doğaya karşı güç kullandı. Sonuç:...
Siyasetin Kanseri Olarak Köle Ahlakı ve CHP’nin Paris Fotoğrafları
CHP heyetinin Paris’te keyif yapması, öyle olsa bile, AK Parti’yi ahlaki olarak iyiyle eşleştirmemize yeter mi? AK Parti’nin özellikle İmamoğlu’na yönelik bu söylemlerinde bilinçaltındaki “gizli efendiyi” açığa çıkaran semptomlar var; iktidar öznesinin algısal değişimi dilde kendini gösteriyor. Bu değişim dinamiğinde artık efendi kötülense dahi efendiye duyulan hınçla beraber bir imrenme hayat buluyor.
Teolojik Siyasetin Güncelliği: Fundamental Totalitarizm
Sürekli bilime atıf yaparak mitin bilimle meşrulaştırılmasının paradoksal sonucunda; bilginin temsilcileri köktenciyken inancın temsilcileri hümanistlerdir. Köktenciliğin hakiki tehlikesi, seküler bilgiye tehdit oluşturduğu noktasında değil, otantik inancın kendisi için tehdit olduğu gerçeğinde yatar.