Bu yazı, 30 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilen Fransa Parlamento seçimlerinin ilk turunun ardından yazılan Fransa Seçimleri Avrupa Siyasetini Dönüştürür mü? başlıklı yazının devamı niteliğinde olduğu için okumayanların önce ilgili yazıyı okumalarında yarar olacaktır.
30 Haziran’da yapılan ilk turda “aşırı sağ” İkinci Dünya Savaşı yıllarının ardından ilk kez iktidara bu kadar yaklaşmışken seçimlerin ikinci turunda tablo yine tersine döndü. Ülkede uygulanan seçim sistemi sebebiyle ilk turda 577 sandalyeden sadece 76’sı belirlenebilmişti. 76 sandalyede ise çoğunluk Ulusal Birlik Partisi’ne aitti. Ülkedeki pek çok seçim bölgesinde hiçbir milletvekili adayının oyların yarıdan fazlasını alamaması sebebiyle ilk turda meclisteki sandalyelerin büyük bir çoğunluğu boş kalmıştı. Öte yandan seçimlerin hem ilk turu hem de ikinci turu yoğun bir katılımla gerçekleşti ki özelde Fransa, genelde Avrupa siyaseti böylesi bir tabloyu uzun yıllardır göremiyordu.
7 Temmuz’daki ikinci turda ise seçim sistemi ve bu sistem etrafında oluşturulan ittifaklar sonuçların ilk turdakinin aksi bir şekilde ortaya çıkmasını sağladı. Nitekim Ulusal Birlik iktidarını Fransa için bir tehdit gören sol siyasi partilerin neredeyse tamamı ikinci turda yeni bir ittifak sistemi oluşturdu. Yeniden Halk Cephesi ya da Cumhuriyetçi Cephe, Ulusal Birlik karşısındaki en güçlü adayı destekleyerek “aşırı sağ” karşısında birleşti. Çok sayıda seçim bölgesinde de 200’den fazla aday seçimlerden çekildiğini açıklayarak Ulusal Birlik’in mağlubiyetine zemin hazırladı. Seçim sistemi ve seçim barajının kendilerinin aleyhine kullanıldığını söyleyen Ulusal Birlik yöneticileri ise kendilerinin mutlak zaferinin bu şekilde engellendiğini belirtiyor.
Seçimlerde “aşırı sağın” iktidarına dur denilmiş olsa da Fransa’yı önümüzdeki günlerde yeni bir siyasi kriz ve yoğun koalisyon pazarlığı bekliyor. Nitekim seçimlerin ilk sonuçlarına göre hiçbir siyasi parti ya da ittifak, mecliste hükümeti kurabilecek çoğunluk olan 289 sandalyeye ulaşamadı. Böyle bir tabloda Cumhurbaşkanı Macron’un hükümeti kurma görevini hangi ittifak ya da partiye vereceği şimdiden tartışılmaya başlanmış durumda. Ülkedeki sol siyasi partiler “aşırı sağ” karşısında kendi içlerindeki farklılıkları bir kenara bırakarak tek yumruk olsalar da konu hükümeti kimin kuracağı, bundan sonraki siyasi süreç ve 2027 cumhurbaşkanlığı seçiminde kimin öne çıkacağı olduğunda birlikte hareket edebilmeleri çok da mümkün görünmemektedir. Bu manada, Macron’un Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Fransa siyasetindeki belirsizliği ortadan kaldırmak ve “aşırı sağın” yükselişini durdurmak üzere aldığı erken seçim kararı, seçmenin Ulusal Birlik teveccühünü yeniden gözden geçirmesi noktasında başarılı; ülkedeki siyasi belirsizliğe farklı bir boyut kazandırarak derinleştirmesi açısından başarısız ve kendi siyasi kariyeri açısından ise belirsiz bir netice ile sonuçlanmıştır. Bu durumda kurulacak hükümetin kalıcı olabilmesi ve siyasi istikrarın sağlanması ihtimali çok düşük olup parlamenter sistemin krize girme olasılığı çok yüksektir.
Birkaç yıl öncesine kadar marjinal olarak anılan ve siyasi hesapların içinde asla kendisine yer verilmeyen “aşırı sağın”, solun zafer ilan ettiği şu durumda bile 143 milletvekili ile meclisin en kilit kanadı olarak konumlanmış olması gözden kaçırılmamalıdır. Le Pen de seçim sonuçlarını değerlendirirken yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekmiş ve iki yıl önce sadece yedi milletvekiline sahipken şimdi ittifaklar dışında en fazla milletvekiline sahip olan parti olduklarını söylemiştir.
Netice olarak ifade etmek gerekir ki “aşırı sağ” olarak nitelenen Ulusal Birlik için 7 Temmuz’daki ikinci tur seçimleri bir hezimet değildir. Elbette ortada ilk tura göre bir başarısızlık vardır ve bu başarısızlığın sebepleri önümüzdeki süreçte tüm detaylarıyla tahlil edilmeye muhtaçtır. Seçmen, ikinci turun galibi olan Yeniden Halk Cephesi’nin iddia ettiği gibi “aşırı sağı” ülke yönetimini için bir tehdit olarak görmekte midir? Cevap evet ise bu tehdidin sebepleri nelerdir? Ulusal Birlik lideri Le Pen’in “bizden korkmanıza gerek” yok mealindeki sözlerinin altında hangi toplumsal ve psikolojik sebepler yatmaktadır? Bütün bu soru işaretlerinin yanında ilk turdaki zaferlerini ikinci turda taçlandıramayan ve parlamento çoğunluğu itibarıyla ancak üçüncü olabilen Ulusal Birlik Partisi’nin bu sonucu, karşısında kurulan geniş bir cepheye rağmen elde ettiği unutulmamalıdır. Ayrıca altını çizmemiz gereken nokta, Le Pen’in 2017 ve 2022 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak her iki seçimde de ikinci tura kaldığı ve bu seçimlerde almış olduğu oy miktarıdır.
30 Haziran-1 Temmuz arasındaki kısa sürede Fransa siyaseti hiç olmadığı kadar gergin anlar yaşamış, Macron iç savaş uyarısında bulunmuş, sokak olaylarının önüne geçilemez bir boyuta ulaşmasından korkan pek çok şirket kendi güvenliklerinden endişe ederek hükümetin olağanüstü önlemlerine ek olarak ilave önlemler almıştır. Ülkedeki siyasi tansiyonun yükselmesini sağlayanlar “aşırı sağı” şeytanlaştırarak, ırkçılık ve antisemitizm ile ilişkilendirilmiştir. Üzerine Le Pen’in geçtiğimiz seçimlerde dile getirdiği “benim politikalarımı Putin ve Trump uyguluyor” gibi sözlerin hatırlatılması da seçmenin kanaatinin değişmesinde az ya da çok etkili olan faktörler arasındadır.
Seçim süreci bütün yönleriyle ve detaylarıyla ele alındığında Fransa siyasetinde öznenin “aşırı sağ” olduğu; siyasetin belirleyici ve dönüştürücü gücünün de aynı noktada toplandığı görülmektedir. Erken seçim kararının verilmesinden bu güne kadar yaşanan bütün siyasi süreç ve sonuçlar “aşırı sağın” yükselişinin durdurulması ve ülke yönetiminden uzak tutulması gerektiği üzerine kurgulanmıştır. Seçimlerin sonucunda ortaya çıkan tablo ise seçmene sorulan “ülkeyi aşırı sağ yönetsin mi” sorusuna “şimdilik hayır” cevabını verirken kimin yönetmesi gerektiği konusunda ise net bir cevap alınamadığını göstermektedir.
*Yazılar, yazarlarının sorumluluğundadır, Fikirtepe‘nin kurumsal politikasını yansıtmayabilir.
** Bu yazıya şu şekilde atıf verebilirsiniz:
Osman Kepenek, “Sol Tek Yumruk: Fransa’da İkinci Tur” https://www.fikirtepemedya.com/dis-politika/sol-tek-yumruk-fransada-ikinci-tur/ (Yayın Tarihi: 9 Temmuz 2024).
***Bu yazıyı PDF olarak indirebilirsiniz: