Fikirtepe neden kuruldu?
Dr. Nurettin Kalkan ve Dr. Emrah Gülsunar’ın güncel siyaseti tarihsel referanslarla yorumladığı ‘Dünden Bugüne Siyaset’in ilk bölümünde Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si özelinde Türk siyasetine damga vuran Lider sultası fenomeni tartışmaya açıldı. Fikirtepe Medya’nın ilk programı olması nedeniyle programın başında Fikirtepe Medya’nın kurucularından Dr. Kutlu Kağan Dalkılıç Fikirtepe’nin kuruluş hikayesini anlattı. Dalkılıç Fikirtepe’nin otoriter bir iktidar bloğu ile kitlelere umut veremeyen muhalefet bloğu arasında yaşanan gerilimin doğurduğu bir üçüncü yol imkanı olduğunu söyledi. Fikirtepe Medya’nın amacı hem kamusal alanları hem de entelektüel hayatı rahatlatarak gelecekte Türkiye’nin daha özgür daha demokratik aynı zamanda daha modern bir siyaset ve medya ile buluşmasını sağlamaktır.
Neden “Fikirtepe”
Dr. Nurettin Kalkan Fikirtepe’nin adının hikayesini anlattı. Kalkan bugünkü Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsünde Sultan V. Murat’ın sultan olmadan önce veliahtken kullandığı Fikirtepe Köşkü’nde dönemin siyasal ve sosyal elitleriyle -Yeni Osmanlılar- toplantıların yapıldığı, meşrutiyet fikrinin zeminini hazırlandığını hatırlattı. Hem bu tarihi anekdota bir atıfta bulunmak hem de Fikirtepe isminin popülaritesinden yararlanmak amacıyla bu ismin tercih edildiğini söyledi. Özellikle son seçim sürecinde bağımsız bir medyanın eksikliğini hissederek bir tarafa kanalize olmadan gerçekten bağımsız bir şekilde fikir ve görüş üreten bir mecra olarak ilerleme misyonu taşımaktadır.
Dünden Bugüne Siyaset
Dünden Bugüne Siyaset Türkiye’deki aktüel, politik meselelerin yapısal sorunlarını tarihi boyutları ve arka planları ile tartışmayı amaçlayan bir programdır.
Türk Siyasal Hayatında Lider Sultası
Dr. Emrah Gülsunar, siyasal kültürün bir toplumun siyasi süreçlere, liderlere ve kurumlara yaklaşım biçiminin ve bu alandaki değerlerin, normların ve davranışların bütünü anlamına geldiğini söyledi. Siyasal kültür, doğuştan itibaren insanların benimsediği ve toplumsal olarak paylaştığı inançlar ve değerlerle şekillenir. Türk siyasi hayatına bakıldığında lider kültünün çok belirgin olduğu görülmektedir. Türkiye’de siyasal partilerin kısa ömürlü olma eğilimi gösterdiği ve kişilere dayalı liderlik anlayışının yaygın olduğu çok açıktır. Bu, siyasi partilerin içsel dönüşümünün zayıf olduğunu ve liderlerin kişisel çevreleri sayesinde varlıklarını sürdürebildiğini gösterir. Lider kültü derken eskiden sadece merkez sağ partilerdeki liderler, genel başkanlar ele alınırdı. Merkez sağ lider değişikliği CHP’ye kıyasla biraz daha zor olurdu. CHP’de iyi ya da kötü lider değişimleri oluyordu ve daha kurumsal bir parti olarak görünüyordu. Fakat bugün CHP’de lider değiştirme azmi geçmişe kıyasla çok belirgin değil.
Dr. Nurettin Kalkan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürdüğü ve partiyi halka açtığı tezine karşı çıktı. 1950-1965 arasında geçen 15 yıllık sürede CHP örgütsel yapısını değiştirirken Kılıçdaroğlu’nın partide yaptığı tek değişim partideki Kemalist ve ulusalcıların tasfiyesi, onun yerine başka isimlerin ikame edilmesidir.
Dr. Emrah Gülsunar ise son dönemde lider değişimini namümkün kılan diğer bir sebebin iki kutuplu sistemin varlığı olduğuna dikkat çekti. Seçmenin üçüncü bir alternatifinin olmayışı Kemal Kılıçdaroğlunun kendini rahat hissetmesinin ve sonuna kadar zorlamasının zermini hazırlıyor. Ayrıca Erdoğan rejimiyle beraber yargı bağımsızlığının tamamen devreden çıkmasıyla partilerin şeffaflıkları ortadan kalktı. Finansman denetimlerinin yapılmaması nedeniyle parti içlerindeki rant ağları faaliyette kalmaya devam ediyor. Bu da değişimin önündeki bir diğer engel olarak karşımıza çıkıyor.