Kulüp dizisinin 2. sezonu kısa bir süre önce Netflix’te vizyona girdi. Yakın zamanda izleme fırsatı buldum.
Kulüp; insanların hikayesini anlatışıyla, dikkatle izlenmesi gereken, çokca ders çıkarabileceğimiz bir film. Ders çıkarmaktan da öte toplumun görüp geçirdiği şeylere ve toplumun her bir unsurunun gözünden üzüntü duyacağımız bir dizi olarak karşımıza çıkıyor.
Dizi sadece 6-7 Eylül olaylarıyla birlikte yaşananlara ve Safarad Yahudileri’nin dönemin karışıklığı içerisinde savruluşlarına dikkat çekmekle kalmayıp, Anadolu insanının hazin hikayesine, garipliğine, kol salmış yoksulluğa ve bir yandan siyaseten yaşanan çalkantılı döneme yer veriyor.
Düzenin insanları, kendi düzenleri içerisinde hakimiyet kurmak için biz küçük insanlar ile yol alıyorlar. Tıpkı eskiden olduğu gibi. Eski düzeninin birincil aktörleri, hiç acımadan en alta itiliyor ve yerlerine eski düzenin itilmişleri getiriliyor. Bir başka zamanda, başka aktörler, başka formlarda ortaya çıkıyor…
Diziyi tamamladığınızda memleketin nasıl bir dönemden geçtiğine, tüm hikayeyi bilmenize rağmen hikayeye yine de şaşırıyorsunuz. Hakikaten neler çekti, neler yaşadı bu memleket dedirten bir tarafı var dizinin.
Bir yandan ayağa kalkmaya çalışan bir ülke, temellerini ve rotasını bulmaya çalışan bir Cumhuriyet; diğer yandan azınlık sorunları, Anadolu insanın nasıl kalkınacağı meselesi…
İşte karşınızda bir imparatorluk bakiyesi!
Osmanlı devletinin devşirme ve azınlık politikalarıyla birlikte belirli imtiyazlarla kalkınan tüm azınlıkların cumhuriyet dönemi ile birlikte devlete yabancılaşmaları bir yanda; Osmanlı devletinin asli unsuruna yüzyıllar boyunca tarım ve savaş politikaları dışında değer vermeyişi ile onlara yüz çevirmesinin hazin hikayesi diğer yanda duruyor.
Geride kalanların hıncı, her şeyini kaybedenlerin çaresizliği, hayata tutunmaya çalışanların mücadelesi…
Bu ülkenin hikayesine dair birçok şey bulabilirsiniz bu dizide. Bir göçün hikayesini, her şeyini kaybedenlerin hikayesini, yüzyıllar boyunca askerlik ve çiftçilikten daha iyisine layık görülmeyenlerin ve geride kalanların hikayesini, kendisine ilk defa fırsat bulanların ise vandallığını.
Lütfen bu diziyi izlerken sadece 6-7 Eylül olaylarını anlatan bir dizi olarak izlemeyin.
Kaybedenlerin, kazananların, eski ve yeni düzenin sahiplerinin hikayesiyle, düzenin aktörler arasında nasıl hızla değiştiğinin hikayesi bu hikaye.
Kendisine, insanına, geçmişine ve değerlerine sahip çıkamayanların ülkesi burası.
Herkes yaralı ve herkesin bir hikayesi var derinlerde…
