Geçtiğimiz aylarda Fikirtepe Medya’da yayımlanmış olan Bekir Ali Yüksel’in “Mürver Asayı Kırmak” başlıklı yazısını okuduktan sonra yaptığı benzetmeler ve Harry Potter evrenine verdiği referanslar oldukça hoşuma gitmişti. Şimdi ben de bir başka benzetmeyi bu kez başka bir efsane film serisi üzerinden yapmayı planlıyorum: Star Wars.
Star Wars karakterleri uzun yıllar boyunca farklı film eleştirmenleri tarafından farklı siyasi figürler ile ilişkilendirildi. İmparator Palpatine karakterini Hitler’e, Stalin’e, Ronald Reagan’a, George Bush’a benzetenler oldu. Ancak bence bir isim var ki Cumhuriyet’i yıkıp tek adam rejimini getirerek ve bunu da alkışlar eşliğinde yaparak günümüzde hala güçlü bir şekilde var olabilmesi sayesinde Star Wars evrenindeki İmparator Palpatine’in gerçek karşılığı olabilir.
Star Wars Hikâyesi
Baştan uyarmalıyım ki bu yazı ağır spoiler içermektedir.
İlk filmi 1977 yılında yayınlanan Star Wars hikâyesinde, yıldız sistemleri ve bu sistemlerdeki farklı gezegenlerin bir araya geldiği büyük bir Cumhuriyet hüküm sürmektedir. Bu Cumhuriyet’i yöneten bir senato ve senato üyelerinin seçtiği bir şansölye bulunmaktadır. Bir de Cumhuriyet’in koruyucusu olan ve tarihi Cumhuriyet’in kuruluşundan da eskiye giden Jedi Şövalyeleri bulunmaktadır. Bu Jedi şövalyelerinin amacı barışı tesis etmek ve Cumhuriyet’i dışarıdan gelebilecek olan tehlikelerden korumaktır.
Uzun yıllar önce Jedi’lar arasından bir grup “Dark Side” olarak adlandırılan karanlık tarafa geçmiş, evreni var eden ve her şeyin temelinde bulunan “Güç”ün kendilerinin istediği gibi karanlık tarafının hâkim olmasını istemişlerdir. Bunun için Jedi’lar ile savaşmış, yenilmiş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Yok edildikleri düşünülmüş ve uzun bir süre saklanmışlardır. Kendilerine Sith Lordu diyen bu grubun yeni temsilcisi Darth Sidious yani Senatör Palpatine’dir.
Ancak bir gün Senatör Palpatine, Cumhuriyet’in içine düştüğü bir politik zayıflık anında kendisinin de yaratılmasında katkıda bulunduğu bir çatışma ortamını fırsat bilerek şansölye seçilmiş ve Cumhuriyet’in başına geçmeyi başarmıştır. Şansölye seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmadaki sözleri “I love democracy, I love the Republic” olmuştur. Ardından yine kendisinin büyüttüğü ve destek olduğu “Ayrılıkçılar” ile Cumhuriyet’i bir savaşa sokmuş, bu savaş sırasında bir korku rejimi inşa etmiş ve senatodan özel yetki alarak tüm gücü kendi elinde toplamıştır.
Ayrılıkçılar ile savaşan Jedi’lar içerisinde ise bir genç Jedi seçilmiş kişi olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu genç Jedi’ın ismi Anakin Skywalker’dır. Ancak Anakin sabırsız, yer yer fevri ve söz dinlemeyen birisidir. Hatta savaşın daha iyi sürdürülebilmesi ve hızlı kararlar alınabilmesi için Şansölye Palpatine’in tüm yetkileri elinde toplamasına destek olmuş, zamanla Palpatine’in sağ kolu mertebesine çıkmıştır.
Bir de sevdiği vardır Anakin’in. Çocukluğundan beri âşık olduğu Padme Amidala. Güçlü bir Jedi olan Anakin’in bir de durugörü yeteneği vardır. Daha önce annesinin ölümünü görmüş ve buna engel olamamıştır. Şimdi ise Padme’nin ölümünü görmüş ve engel olmak için çözümler aramaya başlamıştır. Padme’yi kurtarmak için ona ölümü nasıl yeneceğini öğretmeyi vadeden Palpatine’in tarafına geçmek zorunda kalmış ve bir Sith Lordu’na dönüşerek Darth Vader ismini almıştır.
Darth Vader ilk iş olarak Ayrılıkçılar’ın yok edilmesinde Palpatine’e yardımcı olmuş ardından da sıra Jedi Şövalyeleri’ni tasfiye etmeye gelmiştir. Bunun için Jedi Şövalyeleri’nin şansölyeye müdahale ettiği senatoda açıklanır ve ardından Palpatine, Cumhuriyet’i sonlandırarak imparatorluğun kurulduğunu ilan eder. “The republic will be reorganized… into the First Galactic Empire! For a safe and secure society.” Bu sözler karşısında aynı zamanda gezegeninin senatörü olan Padme’nin ağzından şu cümleleri duyarız: “this is how liberty dies. with thunderous applause”.
Anakin’in çocuklarına hamile olan Padme doğum sırasında ölür. Anakin’in ikiz çocukları olur ancak bu çocuklar Anakin’in ustası olan Jedi Obi-Wan Kenobi tarafından kaçırılır ve farklı ailelere büyütülmesi için verilir. Darth Sidious’un tarafına geçmesine rağmen Padme’yi kurtaramayan Darth Vader yani Anakin, Yoda ve Obi-Wan hariç tüm Jedi Şövalyeleri’ni yok eder. Yoda ve Obi-Wan bir İsyancılar hareketi organize etmeye başlar fakat imparatorluk tüm galakside hüküm sürmeye başlamıştır…
Palpatine ve Erdoğan
Tüm bu spoilerı neden verdim? Herkes tabii ki farklı karakterleri farklı kişilerle özdeşleştirebilir ancak benim için Tayyip Erdoğan’ın Darth Sidious yani İmparator Palpatine ile benzeşen birçok yönü var. Öncelikle Sith Lordları’nı yani “Güç”ün karanlık tarafının hâkim olmasını isteyenleri, Cumhuriyet devrimleri ve kazanımlarına karşı çıkan İslamcı harekete benzetebiliriz. Tıpkı Palpatine gibi bu grup içerisinden çıkmış ve çoğunluğun desteğini almış yeni bir lider olarak da Erdoğan’ı gösterebiliriz.
Benzer özelliklerin belki de en başında gelenlerinden birisi aynı Palpatine gibi Erdoğan’ın da ilk seçildiği zaman demokrat, özgürlükçü yönünü ön plana çıkartmış olmasıydı. AB üyeliğine yönelik adımlar atıyor, Kürt açılımı yapıyor; böylece liberaller ve diğer kesimlerin sempatisini kazanıyordu. Bu sempati sayesinde yetkilerini giderek arttırmaya başladı. 2010 “yetmez ama evet” referandumu bu yetki arttırma sürecinin bir nevi temel taşlarından birisi oldu.
Tıpkı Palpatine’in kendi eliyle büyüttüğü Ayrılıkçılar’ın Cumhuriyet’e tehdit oluşturması gibi Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde devletin en önemli noktalarına sızan FETÖ’cüler de bizim Cumhuriyet’imize yönelik büyük bir tehdit oluşturmaya başlamışlardı. Cumhuriyet’in koruyucusu olan Jedi Şövalyeleri’ni ise Türk ordusuna ve Jedi Şövalyeleri’nin tasfiyesini ise Ergenekon ve Balyoz Davaları ile tasfiye edilen subaylara ve komutanlara benzetmeyi doğru buluyorum. Tayyip Erdoğan’ın FETÖ ile mücadele etmek adına giderek otoriterleşmesi, Palpatine’in senatonun tüm yetkilerini elinde toplamasına da benzetilebilir.
Anakin Skywalker ve Türk Milliyetçileri
Bu noktada Palpatine’in en büyük destekçisi olan Anakin Skywalker’ı ise tek bir kişiyle özdeşleştirmiyorum. Bence Anakin Skywalker’ın Türk siyasetindeki izdüşümü genel olarak Türk milliyetçileridir. Anakin hem savaşı kazanmak hem de sevdiği Padme’yi kurtarmak için Palpatine’e destek verirken Türk milliyetçileri de hem FETÖ belasına karşı savaşmak hem de çok sevdiği ülkesini ölümden kurtarmak adına Tayyip Erdoğan’ın başkanlığına destek vermiş ve bir nevi karanlık tarafa geçmiştir.
Tıpkı Anakin’in filmde daha hızlı karar alınacağına, savaşta daha iyi mücadele edileceğine inanarak senatonun tüm yetkilerinin şansölyeye devredilmesini savunduğu gibi milliyetçiler de aynısını Tayyip Erdoğan için yaptı.
Fakat savaş sonunda ortada ne Cumhuriyet kaldı ne de Anakin’in sevdiği kadın… Bütün bunlara ek olarak yok edilen gezegenler, kaos ve hukuksuzlukların yarattığı sorunlar da cabası. Artık Darth Vader’a dönüşen Anakin Skywalker karanlık tarafın en ateşli savunucusu hatta belki de imparatordan bile daha çok nefret edilen kişi haline gelmişti. Ancak kendi evlatlarının ona karşı güçlenebileceğini ve ona karşı bir İsyan başlatacaklarını bilemezdi.
Anakin’in Evlatları Darth Vader’a ve İmparatora Karşı
Anakin Skywalker’ın daha doğdukları anda kendisinden kaçırılan oğlu Luke Skywalker ve kızı Leia Organa büyüyüp isyancılara katılırlar ve imparatorluğa karşı savaşmaya başlarlar. Luke, Jedi öğretilerini benimser ve Güç’ün İYİ tarafını kullanmayı öğrenir. Birçok maceranın ardından babası Anakin Skywalker’ın dönüşmüş olduğu Darth Vader ile yüzleşir, onunla savaşarak onu yenmeye çalışır. Bunu yaparken bir yandan da Darth Vader’a aslında içinde bir yerlerde hala iyilik olduğunu hatırlatarak onu iyi tarafa çekmeye çalışmaktadır. Oysa İmparator Palpatine de Luke’un içerisindeki öfkeye odaklanarak onu karanlık tarafa çekmek istemektedir.
Türk milliyetçiliğinin en büyük partisi olan MHP’nin içerisinden ayrılan diğer milliyetçi partiler ve figürler Erdoğan ve Bahçeli’nin birlikte oluşturdukları bu yeni rejime karşı mücadele etmeye çalıştılar. Bu mücadele sırasında rejim, birçok İYİ Parti milletvekillini ve hatta 2023 seçimlerinde milliyetçilerin cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ı kendi safına çekmeyi başardı. Bu durumun Palpatine’in Luke’un içerisindeki öfkeye odaklanarak ve birlikte imparatorluğu yönetme vaadinde bulunarak onu kendi tarafına çekmeye çalışmasına oldukça benzediğini söyleyebiliriz.
Fakat imparatorun tüm çabalarına rağmen filmin sonunda Luke iyi tarafta kalmaya devam ediyor ve hatta Anakin’i de yeniden doğru tarafa çekerek imparatorun gücünü kaybetmesine sebep oluyor. Böylece yeniden Cumhuriyet’in inşası için bir umut doğuyor. Ancak İmparator’un onu yerleştirdiği kıyafetin içinde sıkışan ve her ne kadar içinde Anakin olsa da aslında Darth Vader’a dönüşmüş olan Skywalker, imparatora karşı savaşırken ölüyor.
Bu noktada Türk milliyetçilerinin tıpkı Luke gibi iktidar nimetlerine aldanmadan, diğer mücadele ettikleri kesimlere yönelik öfkelerine kapılmadan asıl hedefleri doğrultusunda ilerlemeleri gerekiyor. Bu asıl hedef ise Rejim’in gücünü ortadan kaldırıp yeniden Cumhuriyet’i restore etmek ve Cumhuriyet’in kazanımlarını korumak olmalı. Bunu yaparken de tıpkı Luke’un yaptığı gibi farklı gruplar ile iş birliği yapması kaçınılmaz olacaktır. Çünkü tıpkı Luke’un gücünün tek başına imparatoru yenmeye yetmediği gibi muhalif milliyetçilerin gücü de Rejim’i ve Erdoğan’ı yenmeye yetmeyecektir.
Muhalif milliyetçilerin MHP’nin Erdoğan ile olan iş birliğini sonlandırması için ellerinden geleni yapmaları gerek, bunu da muhalif seçmen kitlesini kendi taraflarına çekerek ve seçimlerde MHP’nin oldukça üstünde bir oy alarak başarabilirler.
Muhalif milliyetçi bazı siyasetçiler ve seçmenlerin gözünde MHP’nin ayrı bir yerinin olduğunun farkındayım ancak Erdoğan rejimi ile birlikte yürüdüğü yol boyunca karanlık tarafa geçmiş olan, Rejim’in hukuksuz birçok icraatını destekleyen, mafya-kara para-faili meçhul cinayetler gibi kabul edilmesi güç iddialarla anılan MHP’nin artık kendileri için uygun bir yapı olmadığını ve bir noktada ölümünün kaçınılmaz olduğunu kabul etmeliler.
Yenilenmiş, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, suç ilişkilerine bulaşmamış bir yapı ya da aday etrafında bir araya gelmeleri ve “choosen one” olarak yeni dönemde iktidarın en güçlü adayı olmaları gerekmektedir. Bu birleşik muhalif milliyetçi hareketin yeni lideri Mansur Yavaş mı olur, yoksa başka bir isim mi; bunu da bize zaman gösterecek.
Güç sizinle olsun!
*Yazılar, yazarlarının sorumluluğundadır, Fikirtepe‘nin kurumsal politikasını yansıtmayabilir.
** Bu yazıya şu şekilde atıf verebilirsiniz:
Osman Can Akdeniz, “Bir Star Wars Evreni Olarak Türk Siyaseti” https://www.fikirtepemedya.com/siyaset/bir-star-wars-evreni-olarak-turk-siyaseti/ (Yayın Tarihi: 6 Haziran 2024).
***Bu yazıyı PDF olarak indirebilirsiniz: