10:57 am Tarih • Bir Yorum

Dönemin Gazetelerinde Mütareke ve İşgalin Bir Panoraması

“’Anneanne’ dedim, ‘Atatürk ne demek?’…”

Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümünde, Cumhuriyet’in kıymetini anlamak için neyin kaybedilip sonrasında nelerin kazanıldığını görebilmek gerekiyor. Sadece yeni bir dönemin başlangıcı değil aynı zamanda bir ülkenin makus talihinin de nasıl değiştiğini fark edebilmek için burada bilindik bilgileri tekrarlamaktansa, yıllardan beri romanlarda, satır aralarında okunmuş hatıralardan öte devrin günlük gazetelerine, insanların tozlu sayfalara nakşedilmiş hislerine, kıyıda köşede kalmış anekdotlara bakmak lazım.

Tarihçi çoğu zaman tarihî vakaların peşinde dolanan bir dedektif olduğu kadar, karakterlerini ve olayların yarattığı hisleri kavramaya çalışan bir romancıdır, öykücüdür de kanaatimce. Haydi, biz de bu yazının akabinde o devre bir göz atıp gündelik telaşe içerisindeki insanların neler hissettiklerine bir mercek tutalım.

6 Kasım 1923’te, Türk ordusunun İstanbul’u kurtarışı esnasında Galata Köprüsü’nde çekilen bu meşhur fotoğrafa kitaplarda, internet sitelerinde muhtelif açılardan rastlamışızdır. Orada bulunanlar neler hissetti? İşgalin belki de hiç geçmeyecek gibi görünen kara günlerinde yaşadıklarını hızlıca hatırladılar mı? Millî Mücadele’nin kendi yaşantılarında, kendi cephelerinde, kendilerince mücadelelerini düşündüler mi?

O devrin hissiyatını görebilmek için biraz detayları deşelemeli. “Ustura Kemal” çizgi romanını nakşeden Haldun Sevel ustanın, bir bayram günü sosyal medyada anneannesiyle çekilmiş çocukluk fotoğrafı eşliğinde paylaştığı şu anı yıllar yılı aklımdan gitmez. Her fırsatta, mütarekenin, işgal yıllarının bahsi geçtiğinde Cumhuriyet’in anlamına dair sohbetlerimde anımsarım. İstanbul’un 1918-1923 arasındaki 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgalini bir çocuğun hatırası ile özetlemek ne kadar kabil diye düşünülebilir. Gelin üstad Haldun Sevel’e kulak verelim:

Anneannem ve ben 1950… 4 ya da 5 yaşında idim 1952-53 yılı olmalı. Bir gün anneannemle el ele Söğütlüçeşme’den Altıyol’a doğru yürüyorduk. Yol kenarındaki tezgâhında kitap satan bir satıcı vardı. Çok iyi hatırlıyorum. Atatürk’ün kitapları yerde idi. Anneannemin kitap satan adama bağırdığını hatırlıyorum. ‘Atatürk’ün kitapları niye tozun toprağın içinde, onları tezgâhın üstüne koysana’ demişti. Kitap satan adamın da ne dediğini çok iyi hatırlıyorum: ‘Amaan teyzeanım ölmüş gitmiş adam ne olacak’…

İşte o anda, anneannem benim elimi bıraktı ve tezgâhtaki kitapları adamın üstüne atarak, Atatürk kitaplarını tezgâhın üstüne koymaya başladı. Adam önce mani olmaya çalıştı ama, sonra o ufacık kadından korktu kaçtı. Anneannem ağlıyordu, niye ağlıyordu? Onu bu kadar üzen neydi merak etmiş olmalıyım, yolda, ‘Anneanne’ dedim, ‘Atatürk ne demek?’ İşte o anda İstanbul’un işgalinde Kamile bebeği ile (annem) açlık ve bakımsızlıktan verem olmuş, kocasını Kurtuluş Savaşı’na helal edip 28 yaşında dul kalmış anneannem, çömelip kollarımı tuttu, gözyaşları içinde bana aynen şunları söyledi: ‘Atatürk demek, şerefli insanlar olmak demektir. Atatürk demek bu sokaklarda korkmadan yürümek demektir, bu sokağa, bu şehre, bu memlekete, benim memleketim diyebilmektir, anladın mı oğlum?’ ‘Anladım’ dediğimi de hatırlıyorum… Öylesine anlamıştım ki, aradan 60 yıl geçti hala unutamadım Atatürk’ün ne demek olduğunu.”

(Haldun Sevel’in yukarıda alıntıladığım anısını paylaştığı çocukluk fotoğrafı)

Merceğimizin odağını biraz daha geriye götürelim. İşgalin başlamak üzere olduğu günlere ve işgal sonrasına… Devrin kimi matbuatında yazılanlara, çizilenlere şöyle bir göz gezdirelim. Bir araştırmadan çok hasbelkader o vakitlere savrulmuş bir zaman yolcusu gibi, 1918’in Ekim ve Kasım aylarındaki gazete başlıklarına uzanıp devrin ifadeleriyle görelim…

1. Hadisat Gazetesi

Belge A. Zafer-i Nihai (Karikatür)

Belge A: “Zafer-i Nihai”, Hadisat, No. 13, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 2.

Belge A’nın Transkripsiyonu: Zafer-i Nihai (Son Zafer), “Zaten hasta değil mi idi?”

Belge B. Hükümet-i Osmaniyye ile İtilaf Devletleri Arasında Mütareke Akd Edildi

Belge B: “Hükümet-i Osmaniyye ile İtilaf Devletleri Arasında Mütareke Akd Edildi”, Hadisat, No. 13, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 2.

Belge B’nin Transkripsiyonu: Hükümet-i Osmaniyye ile İtilaf Devletleri Arasında Mütareke Akd Edildi, Harbiye Nezareti Celilesinden tebliğ edilmiştir: Binaelkerim mütareke bugün vakti zuhurda imza edildi. Bilumum cephelere terk-i mühimmat emri verilmiştir.

Belge C. “Avrupalılara Karşı Vaziyetimiz”

Belge C: “Avrupalılara Karşı Vaziyetimiz”, Hadisat, No. 13, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 1.

Belge C’nin Transkripsiyonu: Avrupalılara Karşı Vaziyetimiz-İtilaf murahhaslarıyla mütareke akd etmek için icra-i müzakerat ettiğimi bu esnada en evvel düşünmekliğimiz lazım gelen bir mesele vardır: Avrupalılara karşı vaziyetimiz nedir? Bugünkü vükelamızın mevki-i umumiyetle bir millet-i mağlube nazarlarının mevkii gibi taalluk edilir. İmya bu taalluk bizim hakiki vaziyetimizi ifade ediyor mu? Fikrimizce biz cihan nazarında yalnız mağlup bir millet değiliz. Şan ve şerefle cenk ettikten sonra mağlup olmak bir millet için az sayılamaz. Hangi kavim sahaif-i tarihiyesini münhasıran menakıb zaferle doldurabilmiştir? Ne vakitten beri zayıf, şeref ve namusa halel vermiştir? Hayır, ne mazide tarih ve ne hâlen âlem-i medeniyyet bize şimdiki vaziyetimizden dolayı tegallüb edemez.

Asıl mucib-i endişe olan cihet cihan mahkeme-i kebiresine bir millet-i gayrı mahbubi olarak çıkmamızdır. Evet bizi sevmiyorlar, icraat-ı sinemiz, suistimalatımız, şekavetkârane ifal ve hareketimiz Avrupa ve Amerikalılara şu fikri esasiyeyi telkin etti ki Türkler sevilmeye layık bir millet değildir. Buna ne kadar teessüf olunsa, ne kadar ağlansa azdır. Biz vaziyetimizi anlamaya çalışırken, mütarekeyi, müsellahayı düşünüyorken işte bu nokta-i der hatır ihtimalimiz ve her muamelede her işte bunun tesirini tahfif edecek surette hareket meyil ve istidad göstermeliyiz. Korkarız ki âlem-i medeniyet hukuk ve menafi-i milliye esasat-ı dairesinde yeniden tensik edilmekte bulunduğu bu esnada biz Wilson’un müeyyide-i mesuliyetinden tamamiyle müstefid olamayacağız. En küçük en sönük milletlerin metalibi kemal dikkatle dinlendiği, hepsine adalet vaat ve temin edildiği hâlde biz: “Ah bu ne elim, bu ne acı bir hakikattir!” müsavata, adile idda-i istihkak edemeyeceğiz. Çünkü kablelharb bu hakkı iktisaba çalışmadığımız kadar mahv ve izaleye çalıştık.

Mamafih bütün bu siyah lekelere, bu hazinengiz düşüncelere rağmen, hükümet-i hazıramızın icraatında şule-i ümid görüyoruz. Şerait-i mütarekeyi tadil hususunda meşhud olan muvaffakiyeti bize ferda hakkında itimat veriyor. Hele fikirleri ne derlerse desinler İzzet Paşa kabinesi muvaffakiyetinden dolayı şayan-ı tebriktir. Bize bilaharb ve katl fakat sarf-ı tedbir ve siyasetle koca bir Adana vilayeti kazandırdı. Ve hâl-i hazırda düşmanın şartlarını tahfif ve tadile muvaffak olacağına ümidvar bulunuyor. Bu emr-i düşvâr-ı kalb milleti tesrir edecek surette intaca ve mütarekeyi seriyyen akd ve imzaya muvaffakiyetini temenni ederiz.

Belge D. “Ah Sulh!”

Belge D: Cenap Şehabeddin, “Ah Sulh”, Hadisat, No. 2, 21 Teşrinievvel 1334 (21 Ekim 1918), s. 1.

Belge D’nin Transkripsyonu: Ah Sulh! “Şimdi bütün vatanın bütün temennisi budur: Ah Sulh!.. Harb boyunca kim bilir kaç milyon mezar ebediyette tarihin en kanlı ve en çirkin sahifelerini görürken hemen bütün beşeri cemiyet, yalnız sulh için sabırsızlanıyor. Dört senede en obur toprakları doyuracak kan ve can verildi. Sulh, dört yıldan beri kaybettiğimiz dakikadan beri hasretini çektiğimiz sulh nerede? Sulh uzağa gitti ve pek kolaylıkla da dönmeyecek. Geri dönünce de tanıyamayacağımız kadar değişmiş bulmayalım! Harb fecayii bunu kendi acı tecrübesiyle biliyor. Şimdi en ümitsiz kalpte Şüpheli bir ümit “belki…”.

Bu çılgın harb bizi ve memleketimizi o kadar yaktı ve yıktı ki, şimdiden sonra umumi hayatta Türk’ün hasse-i saadeti asırlarca tamamlanamaz. Bilinir ki, Napolyon’un fütuhatının Fransız nüfusunda açtığı yara hâlâ kapanmadı. Biz de kırk şu kadar sene evvelki Rus harbinin donanmamıza yüklettiği borcu henüz ödeyemedik. Harb bizi ürkütmez! Çok şükür! Her Türk, bir ihtiyar onbaşı gibi omuzlarında dibçik nasırı ile dünyaya gelir. Fakat cesaret yorgunluğa mâni degildir. Bilmem hangi doğu sarayının ilk kapısında: “Cesur ol!” kitabesi varmış. İkinci kapısındaki kitabe: “Cesur ol ve daima cesur ol!” diyormuş. Üçüncü kapısındaki kitabe: “Fazla cesur olma!” ihtarında bulunuyormuş. Meşrutiyetin ilanının devamında, toplumlarında fertler gibi ihtiyaçları vardır. Bizim en acil ihtiyacımız şüphe yoktur ki harb değildir.

Maarif tamimi ve daha neler neler vardır. Tüm insanlık medeniyetine gösterecektir ki, biz gerçekten adam olmaya karar vermiş bir milletiz… İki üç asırlık suiistimallerden dolayı memleket öylesine sarsılmış ki, uzun bir kuvvet banyosu vermekten başka vatanperverane muamele yoktur. Vatanı yaşatacak sebep ve vasıtalar hazırlanmış olmalıydı. Demir kafes içinde hürriyet marşı çalacağımıza çalışmalıydık. Öyle yapmış olsaydık harbin karanlık ve korkunç ağzına atılmaz ve bugün: “Sulh sulh!” diye çırpınmazdık.”

Belge E. “Mütareke İmzalanırken”

Belge E: “Mütareke İmzalanırken”, Hadisat, 29 Teşrinievvel 1334 (29 Ekim 1918), No. 10, s. 1.

Belge E’nin Transkripsiyonu: Mütareke İmzalanırken… Bu satırlar yazılırken Ahmet İzzet Paşa hükümetinin murahhasları da ihtimal ki, Sakız Adası’nda İngilizlerle ta’tili muhasamatı muntazaman bir karara vaz’-ı imza ediyorlar.

Belge F. “Siyaset, Dost ve Düşman Kavramları”

Belge F: Samizade Ziya, “Siyaset, Dost ve Düşman Kavramları”, Hadisat, 30 Teşrinievvel 1334 (30 Ekim 1918), No. 11, s. 1.

Belge F’nin Transkripsiyonu: Siyaset, Dost ve Düşman Kavramları. Düşmanın bile kahramanlığını, büyüklüğünü, faziletini inkâr etmemek ne güzel bir meziyettir. Hissin siyaset kitabında yeri yoktur… Japonlar menfaatperest bir millettir. İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan hepsine eşit durur. Bunları ne severler ne de bunlardan nefret ederler. Eğer siyaset Almanlarla hareket etmeyi gerektiriyorsa derhâl yaparlar. Aksilik olur da değişirse bir yolunu bulup diğer tarafa dönerler…

Bu siyaseti en ince ayrıntılarına kadar biz de öğrenmeliyiz. Japonların vatanperverlikten böyle yaptıklarını, bunu da bilmeliyiz. Bugün Japonlar veya İngilizler ilmî bir şey icat etseler “düşman icadıdır!” diye red mi edeceğiz? His ile is görme vasfımızı bırakalım. Japonların yaptığı yolu kullanalım. Dış siyasette “muhabbet” ve “husumet” kavramları engel ve boş şeylerdir. İyi bilelim. Dışarıya karşı tek vücut olalım. His ile değil mantık ile, kalp ile değil beyin ile is görelim. İngilizleri, Amerikalıları, Fransızları, İtalyanları düşmandır diye yalnız kötü yönlerini görüp diğerlerini görmemezlikten gelmeyelim.”

Belge G. “Mütareke Meselesi” ve “Avrupalılara Karşı”

Belge G: “Mütareke Meselesi” ve “Avrupalılara Karşı” (Süleyman Nazif), Hadisat, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), No. 13, s. 1.

Belge G’nin Transkripsiyonu: “Mütareke Meselesi. Adana’yı tahliye şartından vazgeçildi. Mütarekenin imzalanması pek yakındır. Osmanlı hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında mütareke akd edildi. Süleyman Nazif, Avrupalılara Karşı.  Bütün bu siyah lekelere ve İngiliz düşüncelerine rağmen hükümetin icraatında ümit görüyoruz. Mütareke şartlarını değiştirme hususunda İzzet Paşa hükümeti başarısından dolayı tebrike layıktır. Adana vilayetimizi kazandırdı. Düşmanın şartlarını da değiştirebileceğini ümit ediyoruz. Bu şekilde başarılı olarak mütarekeyi imzalamasını temenni ederiz.”

Belge H. “Kara Bir Gün”

Belge H: Süleyman Nazif, “Kara Bir Gün”, Hadisat, 1 Şubat 1335 (9 Şubat 1919).

Belge H’nin Transkripsiyonu: Kara Bir Gün. “Fransız Generalinin dün şehrimize vürudu münasebetiyle bir kısım vatandaşlarımız tarafından icra olunan nümayiş, Türk’ün ve İslam’ın kalbinde ve tarihinde müebbeden kanayacak bir ceriha açtı. Aradan asırlar geçse ve bugünkü hüzün ve idbârımız şevk ve ikbale münkalib olsa yine bu acıyı hissedecek ve bu hüzün ve teessürü evlad ve ahfâdımıza nesilden nesile ağlayacak bir miras terk edeceğiz. Almanya orduları 1871 senesinde Paris’e dahil olarak, -Büyük Napolyon’un neşide-i mütehaccire-i muzafferiyâtı olan- tâk-ı zafer altından geçerlerken bile Fransızlar bizim kadar hakaret görmemişti. Ve bizim dün sabah saat dokuzdan on bire kadar hissettiğimiz ye’s ve azabı duymamıştı. Çünkü (Fransız) nâmını taşıyan her ferd, çünkü yalnız Hıristiyanlar değil, Yahudi Fransızlarla Cezayirli Müslümanlar, o matem-i millî karşısında aynı telehhüf ve hicab ile ağlamış ve kızarmışlardı.

Biz ise mevcudiyet-i milliyye ve lisâniyelerini bizim âlîcenabîmize medyûn olan bir kısım halkın hay-huy şemâtetiyle bu mâtem-i muazzezimize en acı hakaretlerin birer tokat şeklinde atıldığını gördük. (Buna müstehak değildik diyemeyiz) Müstehak olmasaydık, bu felakete düçâr olmazdık. Her milletin sahâif-i hayatında birçok ikbal ve idbâr sahifeleri vardır. Fransa Kralı Birinci Fransuva’yı Şarlken’in mahbesinden kurtarmış ve koca Viyana şehrini kerrât ile sarsmış bir ümmetin defter-i mukadderâtında böyle bir sadr-ı elîm de mestûr imiş. Her hâl muhavveldir. Araplar’ın güzel bir sözü var: “Es-Sabr feinne’d-dehre lâyesabr” (Sen sabret çünkü zaman sabretmez) derler.”                 

2. Ati (İleri) Gazetesi

Belge A. Sadrazam Paşa ile Mülakat

Belge A: “Sadrazam Paşa ile Mülakat”, Ati (İleri), No. 293, İstanbul, 30 Teşrinievvel 1334 (30 Ekim 1918), s. 1.

Belge A’nın Transkripsiyonu: Sadrazam Paşa ile Mülakat-Mütareke Meselesi: Dört seneyi mütecaviz bir zamandan beri taht-ı silahda bulunan efradın, mütarekenin imza edilmesini müteakib terhis edilip edilmeyeceği hakkında istizahatta bulunmak üzere dün sadrazam paşa hazretlerini ziyaret ettim. Müşarünileyh aynen beyanat-ı atiyede bulundular: -Terhis menafi-i milliyemizdendir. Çünkü askeri taht-ı silahda tutmak mesarife mütevakkıftır. Mütareke, bakalım, ne gibi şeraitle inkad edecek. Bu şeraite göre mümkün mertebe az masraf etmeye ve binaberin askeri süratle terhise çalışacağız. –Mütareke şeraiti hususunda efkâr-ı umumiye hakkıyla ediliyor. Bu babda bazı izahat lütfunda bulunur musunuz? –Mütareket şeraiti daha tayin etmedi. Şerait tahakkuk ederse mütareke inkad eder. C. R.

Belge B. İngilizlerin Mütareke Şartları

Belge B: “İngilizlerin Mütareke Şartları”, Ati (İleri), No. 294, İstanbul, 31 Teşrinievvel 1334 (31 Ekim 1918), s. 1.

Belge B’nin Transkripsiyonu: İngilizlerin Mütareke Şartları-Meclis-i Mebusan’da celse-i hafiye: 22 maddelik tekalif-Meclis’in hükümete salahiyet ve isa’ vermesi-Meclis-i Mebusan dün –kısm-ı mahsusamızda okunacağı üzere- saat üçten sonra toplanmıştır. Raif Bey’den maada bütün vükela hazırdı. Celse-i hafiye inkad etti ve dört buçuğa kadar sürdü. Bu celsede vükela tarafından 22 mütareke şartı karain edilmiş ve aynı mevad Meclis-i Ayan’da da tekrar kılınmıştır. Neticede bütün bu işte memleketin ve milletin menafiine muvaffak bir suret-i hal bulmaya çalışılması hususunda hükümete salahiyet ve isa’ ve serbestî verilmiştir.

Dün (Akşam) refikimiz: 1-Boğazların küşadıyla İtilaf askeri tarafından işgali; 2-Vilayet-i Sitte-i Şarkiye’de iğtişaş ve isyan zuhurunda ora asayişinin İtilaf askeri tarafından temin edilmek hakkının tasdiki; 3-Adana vilayetinin muvakkaten tahliyesiyle İtilaf askeri canibinden işgali; 4- As bahriyelerin muvakkaten işgali; 5-Ereğli kömür madenlerine mütedair bir maddeden bahsediyorsa da celsenin hafi olması mülabesesiyle şimdilik bu babda bildiklerimizi yazmayı hukuk-ı hükümete karşı saygısızlık addederiz. Madem ki celse hafi olmuştur demek ki müzakeratın ifşasında bir mahzur-ı mevkut vardır.

Şu kadar ki Akşam gazetesinin davetini tamamıyla doğru olmadığından bazı müretteb beyan-ı mütalaaya kendimizi vazifedar gördük. 1-Boğazların alelade İtilaf askerleri tarafından işgal kılınacağı doğru değildir. Yalnız Boğazların İtilaf donanmalarına küşade kılınacağı evvelki nüshalarımızda söylendiği üzere sahte karibdir. 2-Vilayet-i Şarkiyye hakkındaki havadis doğru olmasa gerektir. 3-Adana vilayetinin muvakkaten tahliyesiyle İtilaf askerine bırakılması havadisi yanlıştır. Bu olsa olsa bazı şimendifer güzergâhlarının, mesela tünellerinin murakabesinden galattır. 4-As bahriyelerin muvakkaten işgali fıkrası da bunlardan İtilafca istifade edileceği şeklinde tashih olunmak münasip olur. 5- Ereğli kömürlerine ait fıkra da bu kömürlerden istifade edilecektir gibi bir şekilde telakki edilmelidir. Diğer mevud teferruata ait olup bunların hukuk-ı daiman-ı saltanat ile alakaları olmadığı zannındayız. Herhâlde gazetelerin yanlış malumat verebileceği ihtimaline binaen kabine tebliğ ile evvelden matbuatı tenvir etmeli idi. Hâlbuki hükümet bu hususta atıl davrandı ve bu gibi şayiata mahal verildi. Hükümet-i seniyyeden matbuatı biraz daha nazar-ı dikkate almasını hassaten rica ederiz.

Belge C. İtilaf Devletleriyle Aramızda Mütarekename İmzalanmıştır

Belge C: “İtilaf Devletleriyle Aramızda Mütarekename İmzalanmıştır”, Ati (İleri), No. 295, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 1.

Belge C’nin Transkripsiyonu: İtilaf Devletleriyle Aramızda Mütarekename İmzalanmıştır. Tahkikat-ı Resmiyemiz: Mütareke Şartlarına Dair Gazetelerde Görülen Haberlerin Bir Çokları Yanlıştır. (…) Mütareke İmzalandı! Harbiye Nezareti celilesinden tebliğ edilmiştir. Mumaelkerim mütareke bugün vakti zuhurda imza edildi. Bilumum cephelere terk-i muhasamat emri verilmiştir. (M. A.)

***

Bila dahi tebligattan anlaşılacağı üzere Devlet-i Osmaniyye ile İtilaf zümre-i düveliyesi arasında mütareke binaelkerim imzalanmıştır. Mütarekenin, müsellaha-i katiyenin mukaddeması olacağını ve bundan böyle hiç bir suretle tekrar muhasamata meydan verilmeyeceğini zan ve ümid eyleriz. Binaenaleyhin mütareke şeraitini, meclis-i teşriyyeye bildirdiği hâlde matbuata tebliğ etmemesi hakikaten bir hata oldu. Çünkü bu ketm ve ihfa meselesinde her kafadan bir sesin çıkmamasına matbuat-ı rafıkamızın birbirini mütenakıs ve yanlış malumat vermelerine badi oldu. Keyfiyetten haberdar olan ayan ve mebusan da işin mahremiyetini güya muhafaza ve kendilerini vebalden tahlis için(!) havadisi tahrif ile söylediler.

Biz evvelki gece evvelince havadisi, innasiyle biliyorduk. Şu kadar var ki celse-i hafiyeye hürmeten bu babdaki malumatımızı neşr etmedik. Hâlbuki bundan laifal 10-16 saat evvel çıkan Akşam gazetesi mahruf havadisi neşr etmişti. Biz sade bunları tashih etmek istedik. Dün çıkan refikimiz meslek haysiyetine dokunduğumuzdan lüzumsuz surette bahs ile bizi tekzip cüretinde bulunuyor. Tekzibi kendisine reddederiz. Bizim tahsisimiz işte nihayet doğru çıktı.

Bab-ı Âli’den son saatde vuku bulan istihbarat-ı resmiyemize nazaran mütareke şeraiti şunlardır: 1-Boğazlardaki istikamet, İtilaf askerinin muhafazasına verilecek ise de şehirlerimiz katiyyen işgal edilmeyecektir. Neşr edildiği gibi (istihkamatın hadimi) haberi yalandır. 2-Trablus’taki kuvva-i askerimiz geri alınacaktır. Teslim edilecekleri yalandır. Geri gelmek istemeyenler Osmanlılıktan çıkmış addedileceklerdir. 3-Karadeniz ve Çanakkale boğazları küşad edilecek. İşgal edilecekleri havadisi doğru değildir. Yanız istihkamat-ı kuvve-i itilafiye tarafından muhafaza kılınacaktır.

4-As bahriyelerin teslimi hakkındaki neşriyat bîesasdır. 5-Memleketin iaşe-i umumiyesi ihtiyacından fazla erzak ve zahirenin İtilaf’a itası maddesi asılsızdır. Yalnız memleketimizden Almanlara verilmemesi için İtilaf heyeti murakabede bulunacaktır. 6-Umum şimendiferlerin teslimi hakkındaki haber muhatac-ı tahsistir. Böyle bir şey yoktur. Yalnız Kafkas şimendiferlerini işgal edeceklerdir.

7-Tersanenin ve İstinye’deki dokların muvakkaten İtilaf’a tevdii maddesi yanlışdır. Yalnız tamirata elverişli olan tersane ve darülsanayilerden İtilaf istifade edecektir. Bu babda mahal ve isim mezkûr değildir. 8-Toros tünelinin sağlam olarak İtilaf asakiri tarafından muhafaza edileceği havadisi doğrudur. 9-Sefain-i harbiyemizin emin bir mahalde hıfzı ve teslimi doğrudur.

10-Vilayet-i Şarkiye mukadderatı sulh konferansında muahharen tayin edilmek üzere oralarda isyan ve iğtişaş zuhurunda İtilaf askerlerine asayişi iade için müdahale hakkının tasdiki diye bir madde (okunamadı) edilmişse de bizim dünkü neşrimizde yazdığımız veçhile bu maddenin katiyyen aslı astarı yoktur. 11-Irak’ta bazı mahaller tahliye edilecektir. 12-Adana Vilayetinin Sis’e kadar olan ikamının tahliyesi dahi, kezalik dünkü verdiğimiz haber veçhiyle yalandır. Sis, Zeytun, Haçin işgal edilmeyecektir.

13-Ereğli kömür madenlerinin işgali havadisi yalandır. Ancak fazla kömürümüz olduğu takdirde İtilaf devletleri bunu parasıyla satın alabileceklerdir. 14-Ordumuzun kısmen terhisi doğrudur. 15-Denizlerdeki torpillerin haritalarının İtilaf’a teslimi maddesi doğrudur.

16-Avusturya ve Alman heyet-i sefaretlerinin ve müşavirlerin bir ay zarfında buradan ihraçları yalnız yerli Avusturya ve Alman tebaasının kalabileceği doğrudur. 17-Silahların ve mühimmatın depolara vasi ve kontrole tabi tutulması doğrudur. 18-Memleketimizde bulunan düşman esirlerinin İstanbul’a toplanarak teslimi haberi doğrudur.

19-Hicaz’daki asakirin teslimi fıkrası muvaffak hakikattir. 20-Almanlara verilmiş olan imtiyazatın feshine dair mütarekenamede bir madde yoktur. 21-Alelıtlak afv-ı umumi ilanı gayrı mevcuddur. 22-Mütareke şeraitinden inhiraf edilmeyeceği hakkında teminat verilmesi hakkında bir madde yoktur.

Bütün mütarekenin şeraiti 23 maddeden ibare ise de diğerleri hakkında beyan-ı malumat olunmamıştır. Gazetemiz yevmtesinden beri heyecanlı ve nânamus değil, doğru havadis vermeyi ve gürültülü şahsiyete ait makalat neşr etmeyi değil, karilerini şuunat-ı umumiye hakkında tenvir etmeyi kendisine meslek bildiğinden dünkü nüshamızda israfa gayret etmediğimizi takdir ederler zannederim.

3. Yeni İstanbul

Belge A. İngiliz ve Fransız Torpidoları

Belge A: “İngiltere ve Fransız Torpidoları”, Yeni İstanbul, No. 3, İstanbul, 11 Teşrinisani 1334 (11 Kasım 1918), s. 3.

Belge A’nın Transkripsiyonu: İngiltere ve Fransız Torpidoları. Bir İngiliz ve bir Fransız torpidosu. İngiltere sefain-i harbiyesine mensup (OS) markalı ve Kaptan Yüzbaşı Leon Hamkartır’ın kumandasındaki (Şark) torpidosu dün akşam boğazdan mürur ederek bugün saat üç buçukta limanımıza muvasalat eylemiş ve Galata’da Merkez Rıhtım Hanı önüne yanaşmıştır. Bunu müteakip Fransız sefain-i harbiyesine mensup dört bacalı (M.O.) markalı ve Binbaşı Mouvazan’ın kumanda ettiği (Manjini) torpidosu da keza aynı mahalle yanaşmış ve Muhafız Ahmed Fevzi Paşa ve liman reisi Mehmet Bey torpidoya giderek General Wilson’ı ziyaret eylemişlerdir. Müteakiben General Wilson ihzar edilen otomobile râkiben daire-i sadarete ve badehu Harbiye Nezaretine azimet ile Erkân-ı Harbiye-i Umumiye reisi Cevad Paşa’yı ziyaret ve badehu Pera Palas Oteli’nde istirahatlerine tahsis edilen daire-i mahsusaya avdet eylemişlerdir.

Belge B. Mütelifin Donanması Bugün Geliyor

Belge B: “Mütelifin Donanması Bugün Geliyor”, Yeni İstanbul, No. 3, İstanbul, 13 Teşrinisani 1334 (13 Kasım 1918), s. 1.

Belge B’nin Transkripsiyonu: Mütelifin Donanması Bugün Geliyor. Bahriye Nezareti celilesinden: Bugün limanımıza Mütelifin donanması muvasalat ve avdet edeceğinden donanmanın hareket ve avdetinde manevrasına halel gelmemek ve müsademe ve saire gibi kazalara mahal kalmamak üzere sabahleyin sekizden badel zeval saat ikiye kadar İstanbul limanında her nevi sefain ve merakıb-ı bahriyenin mürur ve ibrarı menedildiği ilan olunur.

4. Söz

Belge A. İtilaf Donanması Limanımızda

Belge A: “İtilaf Donanması Limanımızda”, Söz, No. 2, İstanbul, 14 Teşrinisani 1334 (14 Kasım 1918), s. 3.

Belge A’nın Transkripsiyonu: İtilaf Donanması Limanımızda. Amiral Sör Arthur Caltrop, General Wilson ve Erkân-ı Harbiye’si geldi. İtilaf donanmasının bugün şehrimize geleceği bu sabahki gazetelerde okunan bir tebliğ-i resmiyeden anlaşılmıştı. Bu münasebetle Boğaziçi, Kadıköy, ve sair vapurla gidilen mahaller ile İstanbul arasındaki münafelat saat yedi buçuktan itibaren tatil edilmiş bulunuyordu. Saat yedi raddelerinde vapur dumanları ufukta görünmüştü. Bu karaltılar yavaş yavaş büyüdükçe iyice büyük bir filonun gelmekte olduğu anlaşılıyordu.

Filo Adalar hizasına gelince dört destroyer ayrılarak öne geçmiş ve seri bir seyr ile Sarayburnu’nu dolaşarak Boğaziçi’ne doğru ilerlemiştir. Bunları müteakip İngiliz Amirali’nin bayrağına hasıl Agamemnon zırhlısı ile yine aynı sistemde, diğer bir İngiliz zırhlısı geçmiş ve her ikisi Beşiktaş önlerinde demir atmıştır. Bunları müteakib ve kattiyle Balkan Harbi esnasında limanımıza gelmiş olan Viktor Hugo zırhlı kruvazörü sisteminde iki Fransız gemisi ve onları takiben de İtalyan kruvazörü ile müteaddid İngiliz, Fransız torpido ve torpido geçerleri Sarayburnu’nu dolaşarak Boğaziçi’nde ahz-ı mevki eylemişlerdir. Sarayburnu’nu dolaşan gemilerin miktarı iril ufaklı on üç kadardır. Filonun mütebaki kısmı ikiye ayrılmış, bunlardan kruvazör ve torpido geçerlerden ibaret olan Haydar Paşa, diğer hafif torpido filosu ise Ayastefanos (Yeşilköy) önlerinde demirlemiştir.

Amiral Sör Arthur Caltrop’un kumandası altında dün limanımıza gelen gemilerin mevcudu kırk iki kadar olup yirmi ikisi İngiliz, on ikisi Fransız, altı yedi kadarı da İtalyan’dır. Filo limana takarrüb ettiği esnada iki tayyare üzerlerinde dolaşmış ve Boğaziçi istikametinde cevelanlar yapmışlardır. General Wilson ve Maiyeti: Agamemnon zırhlısı ile şehrimize İngiliz generali Wilson ve erkan-ı harbiyesi Pera Palas Oteli’ne nüzul olmuştur. General Wilson Versay Meclis Harbi’nde İngiliz murahhası olarak hazır bulunduğu gibi Balkan Seferi’nde de İngiliz kumandanı bulunmuştu. Filonun Hizmeti: İtilaf filosu limanımızda dört beş saat kadar kaldıktan sonra İzmit’e müteveccihen hareket eylemiştir.

Malum olduğu üzere İzmit, İtilaf filosu tarafından (okunamadı) ittihaz edilecektir. Şehrimizdeki İngiliz Heyeti: Şehrimizdeki İngiliz Heyet-i Askeriye’si birkaç güne kadar Beyoğlu’ndaki sefarethane binasına yerleşecektir. Fransız sefarethanesinde: Fransız heyeti reisi General Bnevu’nun Beyoğlu’nda kain Fransız sefarethanesinde yerleşmiş olduğu yazılmıştı. Bugün sefarethaneye Fransız bayrağı keşide edilmiş ve bu esnada sefarethane muhafazasına memur 14. Alay’a mensup efrad tarafından resm-i selam ifa edilmiştir. Tevfik Paşa’nın Ziyareti: Sadrazam Tevfik Paşa hazretleri dün öğleden sonra Pera Palas’a azimet ederek İngiliz General Gary ile uzun müddet mülakat etmiştir. Beyoğlu’na gelen askeri müfreze: Evvelki akşam 40 kişiden mürekkep bir Fransız müfrezesi Beyoğlu’na gelerek Posta Sokağı’nda kain Sen Lui Fransız Mektebi’ne yerleşmiştir. Der alay tam ittihaz edilmiş olan mezkûr mektep dün tahliye edilmiş, derununda bulunan 68 yetimden 26’sı Monsenyör Dulçi’nin hanesine getirilmiş 42’si de Bebek’deki darüleytama sevk edilmişlerdir. Salif el zikr mektebe yerleşen müfrezenin Fransa sefarethanesini muhafazaya memur edileceğini karşı gazeteleri yazıyor.

Belge B. Mütareke ve Tatbikatı

Belge B: “Mütareke ve Tatbikatı”, Söz, No. 7, İstanbul, 19 Teşrinisani 1334 (19 Kasım 1918), s. 2.

Belge B’nin Transkripsiyonu: Mütareke ve Tatbikatı. Mebani İşgali. Şimdiye kadar Almanların taht-ı işgalinde bulunan Londra Oteli İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Diğer bazı oteller daha işgal edilecektir. Keza Davud Paşa kışlasıyla Sirkeci Erzak Ambarı ve Taşkışla ile Pangaaltı Rus Hastanesi dahi işgal edilmiştir. Düvel-i İtilafiye’nin Matbuat İdaresi: Şehrimizde bulunan Fransız Kumandanlığının yerli matbuatın neşriyatını takip için bir kalem tesis edeceği Proürus’ta okunmuştur.

Türkçe gazetelerden bir çoğunun kullandığı lisan İtilaf murahhaslarının nazar-ı dikkatini cellbetmiş olduğunu ve İtilafın nüfus-ı Müslüman arasında her türlü tahrikamiz faaliyeti bertaraf eylemeyi kararlaştırmış bulunduğunu mezkûr gazete ilave eder. Yunan Heyet-i Murahassasının Muvasalatı: Dün akşam İstanbul’a birr Yunan heyeti gelmiştir. Heyet Miralay Yorgi Katahakis ile Mülazım-ı sani Yorgi Zerifi’den mürekkeptir.

Miralay Pera Palas’a nazil olmuştur. Bu heyet doğrudan doğruya Atina’dan gelmiş olup Yunan hükmetinin talimatını hamiş bulunmaktadır. Burada İtilaf başkumandanlığının emrine tabi olacaktır. İtilaf Askerinin İaşesi: Şehrimizde bulunan İtilaf askerlerine muktezi erzakın Selanik ile diğer mahallerden nakledilmekte olduğu karşı gazeteleri yazıyor. İktisad Heyeti: Sabık banka direktörü Mösyö Niyas’ın riyaseti altında milliye umuru için şehrimize bir iktisat heyeti geleceği haber edilmiştir.

Banka Malumatı: Harp münasebetiyle İtilaf bankalarına vazi edilen teftiş muamelatının kariben mürafi olunacağı müstehaberdir. Merakıb-ı Bahriyenin İadesi: Bahriye Nezareti Celilesinden- Düvel-i İtilafiye’ye ait olup bidayet-i harpte zapt ve müsadere olunan sefain ve merakıb iade edileceğinden sahiblerinin liman dairesine müracaat eylemeleri beyan olunur. Sefain-i mezkure muhtelif mevki ve makamatda bulunduğu gibi bunların kaffesini bera-i iade liman dairesi önüne cem etmek gayri mümkün olduğundan sahibinin müracaatı sefinenin veya merakıbın ne gün iade olunacağı kendisine bildirileceği ve memurin iadesi temin edilen günde sefaini celb ve ihzar eyleyerek usul dairesinde iade ve teslim edeceği ilan olunur.

Belge C. Şehrimizin İşgali Meselesi

Belge C: “Şehrimizin İşgali Meselesi”, Söz, No. 15, İstanbul, 22 Teşrinisani 1334 (22 Kasım 1918), s. 1.

Belge C’nin Transkripsiyonu: Şehrimizin İşgali Meselesi. Muvaffaken istihbaratımıza göre İtilaf kuvvetleri tarafından şehrimizin işgali hakkında gazetelerde vaki olan neşriyat ve izahat-ı umumi de husule gelen adem-i memnuniyet üzerine ve hükümetçe de bu münasebetle vuku bulan neşriyata binaen şehrimizdeki İtilaf mümessilleri Bab-ı Âli’ye resmen ve tahriren müracaat ederek katiyen bir işgalin ve Osmanlı izzet-i nefs-i milliyesinin cerihadar edilmesi fikrinin mevzu bahis olmadığını ve ancak Rusya’yı istila eden Bolşeviklere karşı vuku bulması zürur eden sevkiyat için şehrimiz ve civarında asker cem edip badehu sevk eylemek mecburiyeti hasıl olduğunu pek nazikane bir lisanla beyan eylemişlerdir. O hâlde yazdığımız veçhile şu muhakkaktır ki şehrimize İtilaf kuvvetlerinin ihracı işgal niyetine matuf olmayıp bunlar geçici kuvvetlerdir. Esasen işgal askeri bu suretle olamaz. Öteden beriden münferid hadiseler vukuu ehemmiyetten garibdir.

Belge D. Mütareke ve Tatbikatı (II)

Belge D: “Mütareke ve Tatbikatı (II)”, Söz, No. 15, İstanbul, 22 Teşrinisani 1334 (22 Kasım 1918), s. 2.

Belge D’nin Transkripsiyonu: Mütareke ve Tatbikatı. Fransız Karargâhı: (Kostantinopol-Metin) gazetesinde görülen bir tebligattan anlaşıldığına göre şimdiye kadar Bakırköy’de bulunan Fransız Karargâhı Ayastefanos’a nakl edilmiştir. Amiral Caltorp: Şehrimizdeki İngiliz fevkalade komiseri Amiral Caltrop erkân-ı harbiyesiyle beraber bu hafta zarfında İngiliz sefarethanesine yerleşecektir. Amiral Caltrop harb esnasında İtilaf devletlerinin umum Bahr-i Sefid (Akdeniz) Kuvva-i Bahriyesi kumandanlığını ifa etmekte idi. Amiralin şimdiye kadar Malta’da bulunan karargâhı şehrimize nakledilmiştir.

Amiral Bahr-i Sefid filosu kumandanlığını muhafaza ile beraber mütarekenin tatbikatına dahi nezaret edecek ve aynı zamanda Karadeniz’deki harekât ile de meşgul olacaktır. Amiralin ikameti için İngiliz sefarethanesinde lazım gelen hazırlıklara başlanmıştır. Sabık Müttefiklerimizle Katt-ı Münasebet: Monitör Oriental gazetesinin yazdığına göre mütarekename ahkâmına tevfikan Bab-ı Âli sabık müttefiklerimizle olan münasebet-i siyasiyesini kat’eylemiştir. Berlin ve Viyana’daki sefirlerimize avdet içün emr verilmiştir. Hüseyin Hilmi Paşa’nın İstanbul’a avdetini tasrih etmesi ayrıca kendisine tebliğ edilmiştir.

Memleketimizden Ablukanın Refi: Şehrimizdeki İtilaf kumandanlığı tarafından vuku bulan bir tebliğe göre Türkiye hakkındaki iktisadi abluka refi edilmiştir. Ayastefanos’ta: Ayastrfanos’ta bulunan şimendifer depo taburuna ait mahallin Fransız efradı tarafından işgaline teşebbüs edildiği müstehaberdir. (Tercüman) Boğazlarda Yunan Askeri de Varmış: İtilaf Orduları tarafından Çanakkale ve Karadeniz boğazlarında işgal edilen kaleler Yunan kuvva-i muhafazası dahi ikame edilmekte olduğunu Atina gazetelerine atfen şehrimizde çıkan Rumca gazeteleri yazıyor.

Yunan Fevkalade Komiseri: İstihbarat-ı mevsukamıza nazaran Yunan hükümeti sonradan tebdil-i fikr ederek dersaadete fevkalade komiser unvanını haiz bir diplomasi memuru göndermeye karar vermiştir. (Neizon) Eşya-yı Tüccariye Geliyor: Fransa İaşe heyetinin Korfu’da bulunan birkaç gemisi şehrimiz için (okunamadı) ve yüklü kumaş ve çanta alıp getirmek üzere Tunus ve Cezayir’e gönderilmiştir. Asker Muvasalatı: Dün şimendiferle bir müfreze İngiliz mitralyöz efradı muvasalat etmiş ve şehrimizin muhtelif cihetlerine taksim edilmiştir.

Mösyö Kabinekis Ne Demiş?: Yunan Heyeti reisi Mösyö Kabinekis Yunan (okunamadı) tebasından birine “Gerek Anadolu’da gerek Bulgaristan’da Yunan milleti ordularının husule getirileceğini beyan etmiştir. (Miralay Katakis ile Mülakat) Yunan askerinin kariben şehrimize geleceği birçok defalar yazılmış idi. Muharrirlerimizden biri Mareşal Wilson nezdinde Yunan murahhas-ı askerisi olan Miralay Katakis ile mülakat etmiştir. Miralay şu beyanatta bulunmuştur: “General Franşe, bu hususta karar verecek yegâne selahiyetdar zattır. Askerlerimize mensup bir müfrezenin İstanbul’a gelmesi her ne kadar katiyyen gayri mümkün değil ise de bu babdaki devletler tehakkümdür.

Türkiye’nin Hudud-ı Cedidesi: Morning Post gazetesinin beyanına göre Türkiye’nin Anadolu’da hudud-ı cedidesi müstakbel Türk devletinin sırf Türk ahalisinden başka anasırı havi olmasını imkânsız bırakacak bir tarzda tayin edilecekmiş. İngiltere’nin İstanbul Sefareti: Sör Adam Blok’un İngiltere hükümeti tarafından Bab-ı Âli nezdine sefir tayin edildiği bildirildiğini Le Jurnal Dorian yazıyor. Anadolu’da Rum Kiliseleri: İzmir’de münteşir La Reform gazetesine göre Bursa ile Aydın da 485 Yunan cemaati ve 646 kilise mevcuttur. Nüfus-ı ahali 3 milyon 50 bindir ve bunun 1 milyon 251 bin 525’i Rum’dur.

5. Vakit

Belge A. Mütareke İmzalandı

Belge A: “Mütareke İmzalandı”, Vakit, No. 367, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 1.

Belge A’nın Transkripsiyonu: Mütareke İmzalandı. Dün Öğle Zamanından Beri Terk-i Muhasamat. Fransa’nın cevabı. Bilcümle İtilaf devletleri namına İngiliz Amirali vazıh imza ediyor-Fransa’dan ayrıca alınan cevap ancak tarihî bir mahiyete haiz-Adana’nın tahliyesi hakkında şartın bertaraf edilmesi-Mütarekenin Başlıca Şartları Hakkında Malumat.

(Resimlerin Açıklamaları-Sağdan Sola) Mütarekeyi Vazığ İmza Eden Murahhaslarımızdan Bahriye Nazırı Raif Bey-Mütarekeyi Vazığ İmza Eden Murahhaslarımızdan Kaymakam Sadullah Bey- Mütarekeyi Vazığ İmza Eden Murahhaslarımızdan Harbiye Müsteşarı Reşad Hikmet Bey.

Harbiye Nezareti Celilesinden Dünkü Tarihle Tebliğ Olunmuştur: Binaelkerim Mütareke bugün vakt-i zuhurda imzalandı. Bilumum cephelere terk-i muhasamat emri verilmiştir. Bu karideki resmî tebligattan anlaşılacağı üzere mütareke dün imza edilmiştir. Öğle zamanı buraya varması icap eden bu mühim haber teşevvüşat-ı haviyeden dolayı ancak akşam geç vakit alınabilmiştir. Bunun üzerine hükümetçe derhâl ordulara ve diğer icap edenlere tebligat icra olunmuştur.

Mütareke bilcümle İtilaf devletleri namına yalnız İngiliz Bahr-i Sefid Donanması Amirali ve bizim tarafımızdan Bahriye Nazırı Rauf, Hariciye Müsteşarı Reşad hükmet ve Sekizinci Ordu Erkân-ı Harp Reisi Miralay Sadullah Beyler tarafından imza edilmiştir. İngiliz Amirali mütarekeyi müzakere ve imza etmek için bilcümle İtilaf Devletleri tarafından salahiyet almış olduğu cihetle mütarekename ahkâmı hepsi hakkında muteberdir. Mamafih garip bir tesadüf eseri olarak dün sabah Fransa tarafından ayrıca mütareke şeraiti tebliğ olunmuştur.

Bu hareketin sebebi şudur: İzzet Paşa kabinesi mevki-i iktidara geldikten sonra İngiltere ile Fransa’dan, biri İsviçe, diğeri Danimarka hükümeti tarafından vaki olmak üzere ayrı ayrı iki sulh-ı münferid teklifi almış ve bunlara cevap vermiştir. Bundan sonra haberler General Townsend vasıtasıyla İngiltere nezdinde ikinci bir teşebbüs yapıldığı cihetle İngiltere ile muhaberat-ı diplomasiye devam etmiştir. Fakat Fransa usulen bize cevap vererek mütareke şeraitini bildirmiştir. Bu şerait bilavasıta gönderildiği cihetle eskice bir tarihi haiz olup İngiltere’nin bize ilk teklif ettiği şeraitin aynıdır

Bu şerait yola çıktıktan sonra İtilaf devletleri müzakeratın İngilizler vasıtasıyla icra edilmesini kabul etmişler ve İngiliz amirali şeraitlerde bazı tadilat icrasına hepsi namına muvafakat göstermiştir. Binaenaleyh Fransa’dan gelen cevap olsa olsa tarihî bir mahiyeti haiz olup müzakerata hiçbir tesiri yoktur. Mütarekenin metni henüz hükümetçe bile malum değildir. Hatta şartların son model şekilleri hakkında bile harfi harfine malumat alınmamıştır. Muhakkak olan bir şey varsa o da dünkü gazetelerin musavvat üzerine yazdıkları şartların az, çok mübalağalı olduğu ve burada Adana’ya ait şartın bilhassa kaldırıldığıdır.

Dün bu babda aldığımız malumatı mevsukıyetini kati surette temin etmeksizin aşağıya yazıyoruz: (Burada Hadisat gazetesinin aynı güne tekabül eden sayısında bahsi geçen maddeler yazıldığı ve hatalılar gösterildiğinden tekrar yazılmadı)

Belge B. İtilafiyunun İşgalini Arzu Ettikleri Boğaz ve Havalisi-Mütareke Şeraiti Mucibince İtilaf’ın Taht-ı İşgalinde Kalan Arazimiz

Belge B: “İtilafiyunun İşgalini Arzu Ettikleri Boğaz ve Havalisi-Mütareke Şeraiti Mucibince İtilaf’ın Taht-ı İşgalinde Kalan Arazimiz”, Vakit, No. 367, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 1.

Belge B’nin Transkripsiyonu: İtilafiyunun İşgalini Arzu Ettikleri Boğaz ve Havalisi. – Mütareke Şeraiti Mucibince İtilaf’ın Taht-ı İşgalinde Kalan Arazimiz.

6. Sabah

Belge A. Mütareke İmza Edildi

Belge A: “Mütareke İmza Edildi”, Sabah, No. 1400, İstanbul, 1 Teşrinisani 1334 (1 Kasım 1918), s. 1.

Belge A’nın Transkripsiyonu: Mütareke İmza Edildi. Düşman Adana’nın Tahliyesinden Feragat Etti- Sulh Murahhaslarımız Kimle Olacaktı-Hafi Celsenin Tafsilatı-Vilayet-i Şarkiye Meselesi-Düşmanın Mütareke Murahhasları.

Son dakikada aldığımız malumata göre hükümet, Meclis-i Mebusan’ın evvelki günkü kararından sonra derhâl Mondros’da bulunan mütareke murahhaslarımıza mütarekenameye razı imza içün salahiyet vermiştir. Bunun üzerine murahhaslarımız dün vakt-i zuhurda mütarekeyi imzalamış ve keyfiyeti Bab-ı Âli’ye re’sen bildirmişlerdir. İtilaf devletleri ile akd edilmiş olan mütarekeyi imzalamış olan Bahriye Nazırı Rauf, Harbiye Müsteşarı Reşad Hikmet ve Sekizinci Ordu erkân-ı harb reisi Sadullah beyler olup buraya getirmek üzere dün gece Berkston torpido kruvazörü Bandırma’ya azimet etmiştir.

Mütareke şeraitinin resmen tebligatına gelince, imzalanan mütareke mevaddını murahhaslarımız İstanbul’a getireceğinden müşarileyhim İstanbul’a geldikten sonra resmen tebliğ olunacaktır. Murahhaslarımız, bugün İstanbul’a avdet edecekleri cihetle bu akşam mütareke şeraitinin tebliği pek muhtemeldir. Hükümet mütarekenin imzalandığı haberini alınca derhâl bütün ordu kumandanlarına tatil-i muhasamat emrini vermiştir. İtilaf hükümetleri de kendi kumandanlarına aynı emri verdiklerinden dolayı dünden itibaren muhasamat tatil edilmiş olduğu cihetle bu günden itibaren karargâh-ı umumiyenin hareket-i harbiyeye dair beyanatı resmen neşr olunmuştur.

Adana Havalisi Meselesi: İtilaf Adana Havalisinin Tahliyesinden Feragat Ediyor-Son dakikada aldığımız malumata göre İtilaf devletleri Adana ve havalisinin tahliyesi hakkındaki taleplerinden feragat etmişlerdir. Sulh Murahhaslarımız: Sadr-ı esbak Tevfik Paşa, Reşid Akif Paşa, Galip Kemal Bey-Hükümet mütarekenin akdinden sonra sulh akdi meselesini kemal-i ciddiyetle takibe karar vermiştir. (okunamadı) siyasiye sulh-ı umumi akdini beklediğinden ise münferid bir musalaha akdi menafi-i Osmaniyye’ye daha ziyade muvaffak olacağı fikrindedirler. Bunun için hükümet yakında başlaması pek memul olan sulh müzakeretine sadr-ı sabık Tevfik Paşa hazretlerinin taht-ı riyasetin Şura-yı Devlet reisi Akif Paşa hazretleri ile Moskova sefirimiz Galip Kemal Bey memur etmek beyanındadır.

Belge B. Mütareke Murahhaslarımız

Belge B: “Mütareke Murahhaslarımız”, Sabah, No. 1401, İstanbul, 2 Teşrinisani 1334 (2 Kasım 1918), s. 1.

Belge B’nin Transkripsiyonu: Mütareke Murahhaslarımız. Dün Saat Üç Buçukda Avdet Etmişlerdir. Hükümet-i Osmaniyye namına İtilaf devletleriyle akd olunan mütarekeyi hükümet-i Osmaniyye namına imzalamış olan Bahriye Nazırı Rauf, Harbiye Nezareti Müsteşarı Reşad Hiket, Sekizinci Ordu kumandanı Sadullah Beyler dün saat üç buçukta Berkston torpido kruvazörüyle avdet eylemişlerdir. Murahhaslar, sadrazam paşa hazretleri namına yaverleri Muzaffer Bey, Şura-yı Devlet reisi Akif Paşa, hazretleri tarafından istikbal edilmişler ve otomobillere râkiben doğruda Bab-ı Âli’ye giderek, Mondros’da akd olunan mütarekename-i mevadd hakkında izahat-ı mufassala vermişler ve mütarekenin nüsha-i asliyesini Sadrazam Paşa hazretlerine takdim etmişlerdir.

Badehu mütareke murahhasları Saray-ı Hümayun’a gidere hazret-i padişahice kabul buyrulmuşlardır. Mütareke Şartları Ne Vakit Tebliğ Olacak? Hükümete Mondros’tan avdet eden murahhaslarımızın getirdikleri mütareke şartlarını Meclis-i Mebusan’a bugünkü içtimaatta tebliğ edeceği temin olunmuştur. Umum Boğazlar Kumandanlığının Lağvı-Hal-i: Harb senelerinde ihdas edilmiş olan Umum Boğazlar Kumandanlığı, mütarekenin akdi üzerine lağv edilmiş ve Umum Boğazlar Kumandanı Müşir Ziver Paşa’nın vazifesine hitam verilmiştir. Umum Boğazlar Kumandanlığına müteallik evrak ve alat, Kaymakam Edip Bey’e devredilmiştir.

Belge C. Ordunun Terhisi

Belge C: “Ordunun Terhisi”, Sabah, No. 1405, İstanbul, 6 Teşrinisani 1334 (6 Kasım 1918), s. 1.

Belge C’nin Transkripsiyonu: Ordunun Terhisi. 309-82 Tevellüdlülerin Terhisine Emir Verilmiştir. Dünkü nüshamızda yazmış olduğumuz veçhile 309-82 tevellüdlüler (309 tevellüdlüler dâhil) 314, 315, 316 tevellüdlülerin terhisi hakkındaki karar, tasdik-i padişahice ikrar edilmiş ve ordunun terhisi hakkında kumandanlıklara emir verilmiştir. Ordunun terhisine 300-82 tevellüdlülerin başlanacağı ve müteakiben diğer sınıflar da terhis olunacaktır.

Trablusgarb’ın Tahliyesi. Trablusgarb ve Bingazi’de Bulunan Kıtaatımızın Tahliye Emri Verildi. Mütareke madde-i hususisi mucibince Trablsgarb’ın tahliyesi Bab-ı Âli’den icap edenlere tebliğ edilmiştir. Sulh mesahasında Trablus meselesi bittabi mevzu bahis olamayacaktır.

Mütareke Şeraitinde Tadilat. Boğazlarda Osmanlı Askeri de Bulunacak-Esliha ve Toplar-İtilaf Esirleri-Karargâh-ı Umumi’de İngiliz İrtibat Zabitleri. Akşam refikimizde okunduğuna göre mütarekenin bazı maddelerinde imza olarak bazı tadilat icra edilmiştir.

Tadilat ve ilga şunlardır: 1-Çanakkale Boğazı’nı işgal edecek İtilaf kuvvetlerinin yanında on Osmanlı askeri olacaktır. 2-Boğazlara çıkarılacak top ve esliha bize teslim olunacaktır. 3-İtilaf esirleri, hükümet-i Osmaniyye’nin muvafık limanlarında teslim olunacaktır. 4-Şehrimize birkaç İngiliz zabitanından müteşekkil bir heyet gelecek ve bunlar karargâh-ı umumiyede irtibat zabiti sıfatıyla bulunacaklardır. İtilaf Filosu: Haber aldığımıza göre Çanakkale Boğazı’nda vazığ edilmiş olan torpidoların torpillerini emeliyesi hitam bulmadığı cihetle İtilaf filosu ancak beş gün sonra Boğazlar’dan içeriye girebilecektir.

7. İkdam

Belge A. “Üç Paşa Daha Kaçtı”

Belge A’nın Transkripsiyonu: Üç Paşa Daha Kaçtı.

Dahiliye Nazırının Beyanatı. Tedabir-i Nakliyye-i İttihaz Olunması. Teminata Rağmen. Takibat-ı Kanuniye için Müracaat Vukuuna Hacet Var mı? Lorelai Vapurunda Seksen Beş Bin Lira. Elektrikler Neden. Gemileri Tahkikat. Almanya Hükümetine Müracaat. Vorceyn Lovr Ne Diyor? Esrarengiz Yolcular Kimler idi?

(Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa’nın resimleri)

Visited 190 times, 1 visit(s) today

Close