6:24 pm Uncategorized

Manifesto

Siyaset, hayatın rutin akışında içkin bir kavramdır. Siyasî partilerin ve parti elitlerinin tekelinde değildir ve onlarla sınırlandırılamaz. Düşünme yetisini kullanabilen bireylerin toplumsal problemleri dile getirmeleri yahut bunlara yönelik çözüm bulma arayışları da siyaset başlığı altında değerlendirilir. Demokrasilerde siyasal partiler kuşkusuz siyasetin dominant aktörleridir fakat yine demokratik bir sistemde işleyen siyaset yalnızca parti mensuplarının bir pratiği haline getirilemez. Maalesef son yıllarda Türkiye’de siyaset, parti elitlerine özgü bir faillik meselesine indirgenmiştir. Uzunca bir süredir memleketin sorunlarına çözüm üretemeyen otoriter bir iktidar bloku ile geniş kitlelere umut veremeyen bir muhalefet bloku arasında geçen 2023 seçimlerinde bu anlayış alenileşmiştir. Demokratik siyasetin ikna ve rıza dayalı bir onaydan çıkması gerektiği esası bilhassa muhalefet cephesi tarafından ihmal edilmiştir. Seçmene özne olarak bakmayı bir fantezi olarak gören ve 14 Mayıs akşamı cürmümeşhut hâlde yakalanan bu zihniyet, siyaset kurumunun bütün paydaşlarının dengesini bozmuştur. Hâliyle muhalif medya mecraları da bu tahribattan beri kal[a]mamıştır. İktidarın tahakkümüne mukavemet etme maksadıyla yayın yapan bazı geleneksel ve dijital muhalif medya platformları, 2023 seçimleri özelinde bu misyonlarını unutmuşlar ve topluma doğru bilgi akışı sağlamak yerine parti genel merkezlerinin ajandalarını uygulamayı yeğlemişlerdir. Bu çarpıklığı eleştirme cüretini gösteren pek çok kamusal figüre de ekran ambargosu koymuşlardır. Söz konusu mıntıka temizliğinden en çok nasibini alan kesim cumhuriyetçiler olmuştur. Özellikle de siyasal fay hatlarının kırılgan olduğu 3-6 Mart arasındaki adaylık krizinde cumhuriyetçilere, Türk milliyetçilerine ve sağın diğer makul renklerine karşı yapılan medya tecridi hâlâ hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. İşte Fikirtepe’nin kurulmasındaki asıl motivasyon da cumhuriyetçilerin yaşadığı bu kamusal temsil krizidir. Zira birkaç istisnaî örnek hariç Türkiye’de kurumsal ve müstakil anlamda modern cumhuriyetçiliği temsil eden bir dijital medya platformu bulunmamaktadır. Fikirtepe, bu kamusal temsil krizinin giderilmesine katkı sağlayacak bir aktör olmayı ve gerek aktüel gerekse fikrî meselelere dair cumhuriyetçiliğin temel tezleriyle uyumlu yazılı ve görsel özgün içerikler üreterek yeni bir kamusal tartışma zemini inşa etmeyi amaçlamaktadır.

Gelelim ismimizin çıkış hikayesine…

Kimi mekanlar vardır ki, sıradan fizikî bir yer olmanın çok ötesinde zihnî ve toplumsal vasıflara da sahiptirler ve tarihe ev sahipliği yaparlar. Mekan, zamanla kurulan ilişkiyi tasnif edip geçmişe ve geçmişten ilhamla bugüne Mekan yalnızca tarihe yön veren hususiyetleri de bulunmaktadır. Mekan yalnızca mimari estetiğinin bir takdiri değildir. Mekan, zamanla kurulan ilişkiyi tasnif edip maziye ve maziden ilhamla bugüne ilişkin bir hikaye yazılmasını da kolaylaştırır. İşte Sultan V. Murat’ın Fikirtepe’deki köşkü de meşrutiyet gibi önemli bir siyasî gelişmenin arifesinde kilit rol üstlenmiştir. Devrin meşrutiyet rejimi taraftarı bürokratları, Veliaht Murat’ın bugün artık mevcut olmayan Fikirtepe’deki köşkünde bir araya gelerek hürriyet ve meşrutiyet temalı gizli görüşmeleri bu mekanda yapmışlardır. Hikayemizin çıkış noktası da esasen bu tarihî anekdota dayanır.

Visited 1.119 times, 1 visit(s) today

Close